7 Haziran 2011 Salı

middle method: "onlar ile ben"

Dönüp dolaşıp terörü ve şiddet eylemlerini normalize etmek ve kendilerini dış dünyaya karşı ötekileştirmek dışında mucizeleri olamayan ezoterik Ortadoğu entelektüelleri, dönsün bir önce aynadaki çaresiz yansımalarına baksınlar. Sonra çıkıp sokaklardaki binalara baksınlar. O binaların üzerindeki kurşun deliklerine, simge ve sembollere iyi baksınlar. O kurşun deliklerinin içerisindeki fosilleşmiş kan pıhtılarına baksınlar. Çok ama çok derinden baksınlar. Ben, çok ama çok derinden baktım. Kör olana kadar o deliklere ilişen alt metinleri okusunlar dilerim. O deliklerin derinliklerinde okuyacakları şiddet, kendi zihinsel icraatlarının ürettiği kimliğe aittir. İnsan hayatı ve onuru ile aralarında kurabildikleri köprü, kulağımı ısırdığı için her gece onlarcasını duvara gömmek zorunda kaldığım sivrisineklerle aramda kurduğum nefret ilişkisinden çok daha yüzeyseldir. Ben o denklemi ancak, şehrinizin sivrisinekleri ile kurabildim. Buyrun, bu da sizin beslendiğiniz semiyotik;























Hiç yorum yok: