10 Eylül 2012 Pazartesi

Azıcık da güncel sanat... / Barbaros Altuğ - TARAF

Azıcık da güncel sanat...

Güncel sanatçının genci yaşlısı fark etmiyor; biraz içince ağızlarındaki baklayı çıkarıveriyorlar. E Yasemin Çongar da bana bu yazıları yazabilmem için üç kilo altın yolladığına göre bavulla her hafta, harcayıverdim bir kısmını ve bolca rose şarap ve hafif bayatlamış kuruyemiş eşliğinde güncel sanatçılarla zaman geçirdim (onlar bu ayrıntıları fark etmiyor, ben ve hassas ruhum incindik sadece). İşte bu pıtır pıtır haberler o ucuz şarapların meyvesi...

Paris’te Louis Vuitton...

Hayır efendim, Kusama fikirlerini çorlamak için Paris’e giden şarkıcı-reklamcı aileden bahsetmiyorum (sanıyorum onlar bu sıralar Japonya Hermes’de Hiroshi Sugimoto’nun sanatından çalıntı yeni bir albüm kapağı fikriyle dönecektir zatıalileri). Biraz daha entel olanlar için; hayır zamanında Champs Élysées’deki Louis Vuitton’un vitrinlerini süsleyen Haluk Akakçe de değil sözünü ettiğim.

Paris’te yapılan ve Türk koleksiyoncularının da gözdesi olan meşhur sanat fuarı FIAC zamanı açılacak bir sergi bu. Serginin küratörü Hervé Mikaeloff ki kendisi aynı zamanda Louis Vuitton’un başı ve LVMH’nin CEO’su Bernard Arnault’nun da sanat koleksiyonundan sorumlu. Yani dünyanın en zengin yedinci adamının koleksiyonuna girecek işleri Mikaeloff seçiyor. Ve aylardır Türk sanatçılarını saran tatlı heyecan (para kokusu diyoruz halk arasından buna) nihayete erdi. Mikaeloff Louis Vuitton’un sergi salonunda açacağı yeni sergisi olan Journeys (Yolculuklar) için sadece Türk sanatçılar seçti.

Şimdi bu listeye girenler gururlu ve umutlu; 8 ekimde Paris’te (hâliyle aynı gruba dahil Moët & Chandon şampanyaları ile) açılacak sergiye gitmek için (umuyorum Louis Vuitton) bavullarını toplamaya başladılar. Bavullarını toplayanlar arasında nihayet uluslararası alanda da hak ettiği üne kavuşmaya başlayan Murat Morova, zaten epey ünlü Canan Tolon, eski güzide Taraf yazarlarımızdan genç sanatçı Tayfun Serttaş, fotoğraflarıyla Silva Bingaz ve Ali Taptık, yüzü olmayan melankolik işlemeli figürleriyle Gözde Ilkın, çizimleri ile Ceren Oykut ve şu sıralar çok beğendiğim, kara önlükleri ile ilkokul çocuklarını resmeden İhsan Oturmak var; ama hay allah yoksa Oturmak da Morova da mı Pilevneli Project’den değil? Nasıl beğenebilirim ama o zaman? Bana bunları da anlatır belki Bay Adnan...

İstanbul’da AKM

Evet Atatürk Kültür Merkezi nihayet ve nerdeyse tek başına Güler Sabancı’nın çabalarıyla restore edilmeye başlandı. Elbette hepimiz sevinçliyiz; bir tek opera düşkünü arkadaşım, meşhur polisiyeci Mehmet Murat Somer hariç. Zira kendisinin yatak odası AKM’nin bahçesine bakıyor efendim. Ve sabahın beşine kadar süren inşaat çalışmalarından öylesine bezdi ki bir süreliğine evini bırakıp ABD’ye gitti (küçük bir iç çektiniz siz de değil mi?). Ama benim yazılarımı çok şükür oradan da takip edebiliyor. İşte bu müjde ona gelsin: “Hayır Somer henüz çalışmalar bitmiyor; Atatürk Kültür Merkezi’nin yenilenmesi sadece bir toz alma değil; bir kabuk değiştirme nerdeyse. Ve şimdi burada çağdaş sanatçıların eserleri de görücüye çıkacak. İlk ve en iddialı olanlardan biri de sevgili arkadaşın. Kutluğ Ataman’ın bir işi olacak. Eh en azından bir arkadaşın bu işten kârlı çıktı... İnşaat bitince sana haber veririm.”

Katar’da ben...

Yok, henüz bir sergi açacak kıvama gelmedim; belki performans yapabilirim, o kadar. Katar’a da bir Türk ressamın sergisi için gidiyorum.

Ivana Trump’ın arkadaşlarından Ghada Sholy’nin Katar’da bu sene açtığı Anima son on yılda sanata en fazla yatırım yapan ülke olan Katar’ın gözde galerisi. Ve bu galeri sezonun en önemli zamanı sayılan Abu Dhabi sanat fuarı günlerinde bir Türk sanatçının solo sergisine ev sahipliği yapacak.

Kasım başında yapılacak olan bu sanat fuarına paralel olarak, Kezban Arca Batıbeki Katar’daki Anima’da solo bir sergi açıyor. İki yıldır çalıştığı New Yorklu galeri Leila Heller ile de ayrıca Abu Dhabi sanat fuarına konuk olacak. Yediğim içtiğim benim olacak ama gördüklerimi (bazılarını) anlatırım dönünce. Kıskanmayın ne olur, çalışın sizin de olur (inşallah).

Kaynak: TARAF / 9 Eylül 2012 - Barbaros Altuğ

Hiç yorum yok: