17 Aralık 2010 Cuma

ali ile ben

hoxton station'ın
en nefret ettiğim
çaprazında
kepenkler, yine inmiş
biz yine
night bus'a kalmış iken
sprey kıvamlı british yağmuru
yüzümüzü
sırılsıklam etmiş iken
eksi üç derecede
arap kumarhanesinden.
ali ile ben,
üstelik ali
diz çöktüğü kaldırımda
filistin arapçasıyla
ağlar
ben hoxton'ın çaprazından
türk ingilizcesiyle
küfür sallar iken
sanırım o esnada
oldu bu.

Hiç yorum yok: