Maryam Şahinyan'ın 200.000 imaji kapsayan külliyatı içerisinden aynı grafik düzende - eteklerini tutarak - poz veren 200 imajlık seçkiyi (butterfly collection) kurgularken, henüz çok azının kimliklerine ulaşabildiğim o kızlardan birisi ile Paris'te tanışmak yoktu aklımda...
Seçkide yer alan kızların azımsanmayacak bir bölümünün bugün Fransa'da bulunma ihtimalinin hayli yüksek olduğunu, artık bir çoğunun İstanbul'da olmadığını, özellikle Paris'te İstanbul kökenli kalabalık toplulukların yaşadığını ve hayatta tesadüflerin her daim geçerli olduğunu bilmekle beraber, henüz serginin kamusallaşmadığı o özel gösterimde sanırım buna hiç hazır değildim, beklemiyordum.
Gülnur ve Ferit Düzyol çifti ile sergi mekanının başka bir köşesinde, asansörlerin önünde - sanıyorum mekana o an girmişlerdi - ayak üstü tanıştık, tanıştırıldık. Uzun yıllar Paris'te yaşadıklarını, fotografi ve basılı malzeme üzerine çalıştıklarını öğrendiğimde, mutlaka benim yerleştirmemi görmeleri gerektiğini, hoşlarına gidebileceğini belirttim; "fikirinizi merak ediyorum, muhakkak konuşalım üzerine" derken, ayrıldık..
20 dakika kadar sonra Butterfly Collection'ın bulunduğu bölüme gittiğimde tüm kameralar ve yüzlerin Gülnur Hanım'a çevrildiğini gördüm. Tesadüfün böylesine, inanamadım.
Gülnur Düzyol oradaydı!
Kızlardan birisiydi, yerleştirmenin tam merkezinde, Maryam'ın mütevazi stüdyosunda, özenle giydirilmiş tüm diğer akranları gibi, aynı halının üzerinde, eteklerini tutarak objektifi, Maryam'ı, bizleri, İstanbul'u, Paris'i, o günü, bugünü izliyordu.. Tebessüm ediyordu.
Sarıldık, çok sarıldık, sevinmeye doyamadık.
Espace Culturel Louis Vuitton, "Journeys" sergisinin açılışı üzerine bir teaser hazırlamış, Gülnur Düzyol anlatmış; BURADAN
1 yorum:
sergiyi ve sonrasındaki süreci merakla takip eden biri olarak bu gelişmeden heyecanlandığımı söylemek isterim.. Daha heyecan verici gelişmeler olacağından eminim..Maryam Şahinyan daha uzun bir süre hayatımızda kalır umarım.. O ve fotoğrafları bunu hakediyor..
Yorum Gönder