15 Ekim 2012 Pazartesi

Çağdaş sanatın 'ilk 11'i Paris sahasında - Elçin Yahşi / SABAH

Çağdaş sanatın 'ilk 11'i Paris sahasında

Moda dünyasının en önemli markalarından biri olan Louis Vuitton'un çağdaş sanata verdiği önem malum. Paris'teki sanat merkezi Espace Culturel Louis Vuitton'da, Türk çağdaş sanatçılarının seçme işleri Avrupalı sanatseverlerle buluşuyor. 

Elçin Yahşi 

9 Ekim Salı gecesi, Champs-Elysee'deki Louis Vuitton mağazasının girişinde koca bir kalabalık. Nilüfer Göle, Serra Yılmaz, Leyla Alaton, Begüm Şen, Arzu Sabancı, Demet Sabancı Çetindoğan gibi birçok isim, Fransız sanatseverlerle birlikte bir sergi açılışına katılmak için orada. Serginin adı 'Yolculuklar: Günümüz Türkiye'sinde Gezintiye Çıkmak'. Moda dünyasının tartışılmaz konumdaki lüks markalarından Louis Vuitton, özellikle son yıllarda sanata verdiği önemle de öne çıkıyor. Takashi Murakami, Yayoi Kusama gibi önemli sanatçılarla işbirliği yapmanın yanı sıra dünyanın çeşitli noktalarında öne çıkan sanatçıları Avrupa'ya tanıtıyor. Sanat merkezi Espace Culturel Louis Vuitton, geçen yıl düzenlediği Endonezya sergisinin ardından bu yıl dikkatini Türkiye'deki güncel sanat sahnesine yöneltti. Markanın küratörü Herve Mikaeloff'un, Türkiye'de uzun zamandır sürdürdüğü görüşmeler ve incelemeler sonrasında 11 çağdaş sanatçının işleri şu anda Champs - Elysee'de sergileniyor. Sergide Türk çağdaş sanatının bugünkü halini anlatabilmek için mümkün olduğunca farklı kuşaklardan sanatçıların, pek çok farklı disiplinden eserleri seçilmiş. Bu eserlerin büyük çoğunluğu İstanbul izleyicisine yabancı değil. Kimi kısa zaman önce farklı yerlerde sergilenmiş, kimiyse ilk kez burada görücüye çıkıyor. Katıldığımız açılış gecesinde "Avrupa'da artık yeni bir şey yok," cümlesi birkaç yerde çalındı kulağımıza. 10 Ekim'de ziyarete açılan ve 6 Ocak 2013'e kadar devam edecek Yolculuklar sergisi, belki de Avrupa sanat dünyasının aradığı yeniliğin ta kendisidir. Fırsat bulursanız ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Gidemeyenler için de biz sergiyi sayfamıza mümkün olduğunca taşımaya çalıştık.

Canan 
(1970 İstanb ul doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)

Sanatçı, sergide bulunan ve Binbir Gece Masalları'nın başka bir adı olan İbretnüma isimli 27 dakikalık video çalışmasında geleneksel sanatlardan yararlanarak kadın olma durumunun hikayesini anlatıyor. Bu içeriden hikaye, sadece kadınların değil, erkeklerin de çok ilgisini çekiyor.

Hale Tenger 
(1960 İzmir doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)

Siyah-beyaz otrişlerin arasından geçilip girilen kapkara odada iki küreden oluşan Strange Fruit (Tuhaf Meyve) isimli çalışmasında sanatçı Hale Tenger uygarlık ve ilerlemenin yan etkisi olarak, dünyayı doğaldan koparan şiddete bakıyor ve ters-yüz olmuş politik bir dünya gösteriyor bize. "Kaybetmekte olduğumuzu kabul etmek istemediğimiz, bizden şefkat bekleyen biricik dünyamız"

Murat Morova 
(1954 İstanbul doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)

Morova'nın isimsiz çalışması, Ankara ve çevresine yapmış olduğu yolculuğun duraklarından biri olan Bayburt ilinin tasviri. Annesi sayesinde çok küçükken tanıştığı minyatür ustası Matrakçı Nasuh'tan etkilenmiş olduğunu gizlemeyen sanatçının bu çalışmasında da minyatür etkileri görülüyor.

Gözde İlkin 
(1981 Kütahya doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)

Kendi deyimiyle yolculuğun 'atık günlüğünü' tutan sanatçı, Geçici Yan Yanalıklar III isimli çalışmasında, başka bir projenin rotası olan Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, İran gezileri boyunca biriktirdiklerini, yolculuğa ilişkin aldığı notlarla birleştirmiş. Birkaç duvara yayılan çalışmasını dikkatle inceleyenler çoktu.

Tayfun Sertaş 
(1982 Bodrum doğumlu, İstanbul ve Bodum'da yaşıyor)

1930'lardan itibaren Beyoğlu'ndaki fotoğraf stüdyosu Foto Galatasaray'da İstanbul'un 50 yılına tanıklık eden Maryam Şahinyan'ın arşivinden süzülmüş Kelebek Koleksiyonu isimli çalışmada 200 adet küçük kızın fotoğrafı var. Her bir fotoğraf başka bir hikaye anlatıyor. Tayfun Serttaş'ın Aras Yayıncılık tarafından yayımlanmış Foto Galatasaray isimli kitabında hem bu koleksiyonla, hem de Maryam Şahinyan'ın stüdyosuyla ilgili her türlü bilgi var.

Murat Akag ündüz 
(1970 Gölcük doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)

Sergide, Cehennem - Cennet isimli yerleştirmesi bulunuyor. Fırat nehrinin gürül gürül ama tersine akan görüntüsünün yanında, bu coğrafyanın kültürel hafızasının önemli motiflerinden yabanıl kuşların izleyenlere dikili gözleri, herkesi etkiledi.

SİLVA BİNGAZ 
(1967 Malatya doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)

Insider isimli çalışmasında, İstanbul'un çeşitli semtlerine yaptığı yolculuklara ait fotoğraflarını sunuyor. İşlerinin sergilendiği odada en çok duyulan cümlelerden biri "Bunlar İstanbul'da mı çekilmiş? İnanamıyorum!"du.

Ceren Oykut
(1978 İstanbul doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)
Uyku, Tarlada Yüzenler ve Uçmak isimli çalışmalarının "Şiddete ve travmaya maruz kalmaktan ve tanıklık etmekten bahsettiklerini," söylüyor.

Halil Altındere
(1971 Mardin doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)
Sergideki işi No Man's Land. Kapadokya'da çekilmiş absürt bir filmin afişini andıran çalışması, karanlık bir odada, sinema salonu atmosferinde sunuluyor.

İhsan Oturmak
(1987 Diyarbakır doğumlu, İstanbul'da yaşıyor)
Sanatçıların en genci, serginin en çok ilgi çeken isimlerindendi. Çünkü hakkında henüz hiçbir şey bilinmiyor. Onunla ilgili en çok duyduğumuz cümle "Kim bu? Kim bu?" oldu. Çok yakında bu sayfalarda, hikayesini okuyacaksınız.

Küratör Herve MIkaeloff
İstanbul'un dönüşümü sergiye yol gösterdi
"Espace Culturel Louis Vuitton, altı yıldan uzun bir süredir dünyanın farklı noktalarından güncel sanata dair üretimlere yer veriyor. İstanbul'da son birkaç yıl içinde birçok kuruluş ve galerinin devreye girmesi, İstanbul Bienali'nin gücü ve önemiyle beraber, şehir dünya güncel sanat alanında vazgeçilmez bir yere konuşlanmış durumda. Doğu ile Batı arasında bir kavşak olmayı sürdüren ve yeniden kozmopolit yapısına kavuşan Türkiye'nin kültür başkenti, 21. yüzyılda toplum üzerine tüm önemli soruların sorulmasını sağlayan kusursuz bir şehirdevlet örneği. İstanbul'un sosyal ve kentsel dönüşümü, sergide yer alan sanatçıların seçiminde düşüncemize eşlik ederek bize yol gösteriyor. Bizler de sanatçılarla yolculuk etmeyi ve artık biraz da bizim olan dünyalarında dolaşmayı arzuladık."


Çağdaş sanatın 'ilk 11'i Paris sahasında - Elçin Yahşi / SABAH - 14.10.2012

Hiç yorum yok: