7 Ağustos 2013 Çarşamba

...

Eksilme hissinden bilirsiniz bir insanın sizdeki hatrını. Ben Metin-Feyyaz-Ali çocuğuydum ama sahne Selçuk Yula'sız kurulmazdı. İsyan ettirecek erken ölümlerden. Erken ölüm ne demekse, ama öyle işte.

Ve bedelleriyle dibine kadar yaşanmış bir hayatın ardından Osep Minasoğlu da eksildi kimilerimizden. Eşcinsel, Ermeni, 'Marjinal'... bütün kimliklerinden soyunup çırılçıplak, özgür bir ruh olarak kaldı karşımızda. Fotoğrafın ve hayatın aşığı Osep Minasoğlu düşmeyi ve kalkmayı, her ahval ve şeraitte onurunu korumayı bildi. Kendi hakikatine sadakati. Tayfun Serttaş'ın 'Stüdyo Osep'ine bakmanın, sonra da azıcık kendi hayatımızla, hakikate sadakat hadisesiyle yüzleşmenin zamanıdır.


Karin Karakaşlı

Hiç yorum yok: